Büyü Nasıl Bozulur?

Benim yaklaşımımda büyüyü bozmak, önce korkuyu dağıtmakla başlar. Yıllardır danışan dinlerim; kesin hüküm vermeden önce tıbbi ve psikolojik sebepleri ayırt etmeyi şart görürüm. Büyüyü büyüyle bozmayı etik bulmam; niyet temizliği, dua ve düzen kurma üzerine çalışırım.

İlk adım, niyeti ve dili arındırmaktır. Felak, Nâs ve Âyet’el Kürsî’yi her gün belli vakitte okumayı öneririm; evde sakin bir köşe belirler, kapı eşiği ve pencere pervazlarını tuzlu suyla sileriz. Üzerlik veya adaçayıyla kısa bir tütsüleme yapar, evdeki kırık, işe yaramayan eşyaları çıkarırız; dağınıklık, zihindeki yükü de besler. Danışanın taşıdığı kaygıyı hafifletmek için nefes ve zikir egzersizleri veririm; çünkü korku, böyle etkilerin en büyük yakıtıdır.

Süreç boyunca danışana küçük ödevler veririm: üç gün sabah-akşam suya Felak ve Nâs okuyup bir yudum içmek, rüya ve ruh hâli günlüğü tutmak, kırgınlıkları bağışlama niyetiyle kısa bir mektup yazıp yakmak. Eşiklere pirinç-tuz karışımlı küçük bir kap bırakmak; haftada bir evi havalandırıp ışığı içeri almak önemlidir. Tüm uygulamalar kişinin inancı ve değerleriyle uyumlu olmalı; hayvan kesme, başkasına kötülük dileme ya da astronomik bedeller gibi talepleri kesinlikle kabul etmem. Manevî iş, önce ahlâktır.

Muska benzeri bir nesne bulunursa, zarar vermeden açmadan önce dua okunur; temiz suya bırakılıp ardından toprağa emanet edilir. Sonuç garantisi vermem; her vaka kişiye özgüdür. Benim işim, kişinin iradesini güçlendirip temiz bir düzen kurmasına eşlik etmektir.