
Havas ve metafizik çalışmalarda suya okunarak şifa vermek, ellerle enerji aktarımı yapmak, tesbihatlarla ruhu temizlemek sıkça görülür. Burada şifayı verenin Allah olduğu, uygulayıcının sadece bir vesile olduğu unutulmamalıdır.
Ben İlm-i Ledün Havas Hocası Ömer Soydaş
Uzun yıllardır insanlar arasındaki huzursuzluklara, aile içi sorunlara ve kişisel çıkmazlara çözüm arayarak, ilmin ışığında yol göstermeye çalışıyorum. Amacım; mucizeler vadetmek değil, gerçeği paylaşmak ve insanların iç huzurunu bulmasına vesile olmaktır.
Her insanın sıkıntısı farklıdır; kimi ailesinde soğukluk yaşar, kimi işlerinde yolunu bulamaz, kimi de vesveselerle mücadele eder. Benim yaklaşımım, önce dinlemek, sonra durumu ilmi bir bakışla değerlendirmek ve doğru olanı söylemektir. Gereksiz vaatler yerine, net ve şeffaf bir şekilde insanların önünü aydınlatmayı tercih ediyorum.
Bugüne kadar danışanlarımın, farklı hayat hikâyelerine sahip insanlarla yollarımız kesişti. Hepsine aynı samimiyetle yaklaştım, bazılarına sabır tavsiye ettim, bazılarında işlem gerekmediğini söyledim. Çünkü ilmin değeri, doğruyu söylemekten geçer.
Gayem; insanların kalbinde huzur, ailelerinde muhabbet, işlerinde bereket bulmalarına katkı sağlamak. Rabbim, vesile olduklarımızın hayırlarını daim etsin.



AİLE BAĞLARIMIZ
Aile bağlamız, havas ve ledün ilmi nazarında sadece kan bağıyla sınırlı değildir; kalplerin birbirine açıldığı, niyetlerin safiyetle birleştiği manevi bir akittir.
Hoca gözüyle bakıldığında, ailedeki çatışmaların çoğu nefis, vesvese ve dışarıdan gelen nazar etkilerinden doğar. Bu bağların zayıflaması huzursuzluk getirir, çünkü kalp aynası bulanır.
Bağlamayı kuvvetlendirmek için yapılan dualar, okunan ayetler ve zikirler, ev halkının gönül iplerini yeniden örer. Özellikle sabır, muhabbet ve şükürle yapılan manevi tertipler, haneye ışık olur. Kur’an’dan alınan ayetler, “rahmet bağı” olarak okunur; böylece aile bireyleri arasındaki sevgiyi korur.
Manevi hocanın dilinde aile bağlamız, aslında gönül terbiyesidir.
Niyet temizse bağ sağlam kalır, niyet bulanıksa bağ çözülür. Bu yüzden her aile ferdinin kendi kalbini arındırması, dua ve zikri ortak bir nefes gibi görmesi gerekir. Gerçek bağ, Rabb’in izniyle kurulmuş olan ve samimiyetle korunan bağdır.

AYIRMA TERTİBİ NEDİR?
Muhabbetin çözülmesi için yapılan havas uygulaması
Ayırma tertibi, havas ve ledün ilmi ehlinin elinde kullanılan en hassas uygulamalardan biridir.
Asıl maksadı, iki kişinin arasındaki bağı çözmek, beraberliklerini sona erdirmektir. Fakat ehil olmayan ellerde yapılırsa büyük vebal ve zarar getirir. Zira kalpler arasındaki bağı koparmak, Rabb’in izni olmadan mümkün değildir.
Ledün hocasının gözüyle ayırma tertibi, çoğu zaman kötü niyetle değil, zarardan korunmak için başvurulan bir yoldur.
Örneğin, kişinin evladı yanlış bir yolda ise veya zarar veren bir ilişkiye bağlı kalıyorsa, hoca dua ve tertip ile o bağı çözmeye çalışır.
Bu işte Felak, Nas ve Yasin gibi ayetler okunur; suya, tuza veya tütsüye dualar nakşedilir. Zikirlerle gönül ipi gevşetilir, nefis perdeleri aralanır.
Unutulmamalıdır ki ayırma tertibi, sadece sevgi bağını değil, kötü ortaklıkları, harama dayalı birliktelikleri sonlandırmak için de uygulanır. Ömer hoca, kişinin niyetini ölçer; haksız bir ayırma isteğiyle geleni geri çevirir. Çünkü bu ilimde asıl güç, temiz niyet ve Allah’ın rızasıdır.
Ehliyetli bir medyum ve havas hocasının dilinden söylenecek söz şudur: Ayırma tertibi, ilimle ve niyetle yapılır; kul ister, ama hüküm daima Rabb’indir.
Bu nedenle hoca, önce niyetin doğruluğunu araştırır. Çünkü ledün ilminde en büyük güç, samimiyet ve Allah’ın iznidir.
Bağlama tertibi yalnızca aşk için değil, aile içi muhabbetin güçlenmesi, eşlerin arasındaki sevginin korunması ve kırgınlıkların onarılması için de yapılır. Doğru ellerde ve doğru dualarla uygulandığında, kalpleri yumuşatır, evin huzurunu artırır.

BAĞLAMA TERTİBİ
Aşk, Sevgi bağı muhabbeti havas uygulamasıdır.
Bağlama tertibi, havas ve ledün ilminin kadim sırlarından biridir.
Asıl manası, iki gönül arasındaki bağı kuvvetlendirmek, kopmuş muhabbeti yeniden canlandırmaktır.
Ancak unutulmamalıdır ki bu iş, sadece niyetin temizliğiyle kıymet bulur; kötü emel için yapılan bağlama, kişiye de yapanına da ağır bir yük getirir.
Ehli hoca, bağlama tertibinde yalnızca sözlerle değil, gönül enerjisiyle de çalışır.
Ayet-i kerimeler, esmalar ve dualar okunur; bazen suya veya tuza yazılan ayetler, bazen de özel vakitlerde yapılan zikirler tertibin parçası olur. Amaç, iki gönül arasındaki perdeleri kaldırmak, nefis ve vesveseyi susturmaktır.
Gerçek bağlamanın sırrı, rızaya dayanır. Eğer gönüller birbirine meyilliyse tertip kuvvetli olur; gönüllerden biri istemezse, yapılan iş zayıf kalır.

MUSALLAT TEDAVİSİ
Musallat dediğimiz hal, ledün ilminin ehli için yalnızca bir ruhsal sıkıntı değil; kalbin, aklın ve evin dengesine yönelen görünmeyen bir gölgedir. Kimi zaman nazarın, kimi zaman hasedin, kimi zaman da gönül zayıflığının kapı aralığından sızan bir vesvese şeklinde zuhur eder. İnsan kendini sürekli yorgun, düşünceli, sebepsiz korkular ve kabuslar içinde bulduğunda; işte o vakit bir hocanın irfanına danışma zamanı gelmiştir.
Havas yolunda musallat tedavisi, sadece cin veya enerji uzaklaştırmak değildir. Asıl tedavi, kişinin kendi kalp aynasını parlatmasıdır. Bunun için ilk adım niyet temizliği ve tövbe ile nefsi arındırmaktır. Hoca, dualar ve ayetlerle kişiye kalkan olur; özellikle Felak ve Nas sureleriyle yapılan korumalar, gönül dünyasını berraklaştırır.
Bunun yanında özel zikirler ve esmalarla
(örneğin “Ya Selam, Ya Hafız”) ruhun etrafına nurdan bir daire çizilir.
Bazı durumlarda suya okuma, tütsü veya kurşun dökme gibi kadim uygulamalar yapılır. Bunlar yalnızca şekil değil, niyet ve ilimle birleştiğinde tesirli olur.
Çünkü asıl şifa Rabb’in iznindedir. Hoca sadece vesile olur, kalbi kuvvetlendirir.
Evde devam eden dua halkaları, aile bireylerinin birlikte zikri ve Kur’an tilaveti, musallatın tekrar yol bulmasını engeller.
Musallat tedavisi aynı zamanda kişinin hayat düzenine de ayna tutar.
Helal lokmaya dikkat etmeyen, gönül kırıklıklarını tamir etmeyen bir insanın etrafı daima açık kalır. Bu sebeple tedavi yalnızca dışarıdan yapılan ritüel değil, içeriden gelen bir diriliştir.
Kalp ve niyet saflaşınca, musallatın gölgesi dağılıp huzur doğar.
Bir medyum ve havas hocasının dilinden söylenecek en net söz şudur: Musallatla mücadele, sadece hocanın duasına bırakılacak bir iş değil; kişinin kendi iradesiyle birlikte yürünmesi gereken bir yoldur. Dua, zikir, sabır ve teslimiyet birleştiğinde, Allah’ın izniyle en ağır gölge dahi dağılır, yerine huzurun nuru yerleşir.
NAZAR (BÜYÜ) BAKIMI
Nazar ve büyü tespiti, halkın dilinde “bakım” diye anılır. Ehli olmayanın gözünde sıradan bir merak gibi görünür; ama ledün ilmine vakıf olan bilir ki her gönül bir aynadır ve o aynaya sinen gölge okunur.
Bir kişide nazar ya da büyü izi olduğunda, genellikle sebepsiz yorgunluk, ani huzursuzluk, rüyaların kararması ve işlerin sürekli ters gitmesi gibi alametler ortaya çıkar.
Medyum ve havas hocası, bakım yaparken yalnızca gözle değil gönül gözüyle bakar. Suya bakma, kurşun dökme, ayet okumaları ve zikirlerle gönül aynasına düşen izler açığa çıkarılır.
Eğer nazar ise, yoğun bakış enerjisinin bıraktığı iz görülür; büyü ise niyetle yapılan bağın veya engelin işareti sezilir. Bu tespit, kişinin kaderine müdahale değildir, sadece gizleneni perde arkasından görmektir.

Tedavi için ilk adım, kişinin kalbini tövbe ve zikirle temizlemesidir. Hocanın duaları, Kur’an ayetleriyle yapılan koruma çalışmaları bu yükleri hafifletir. Ancak en önemli husus şudur: gerçek şifa Rabb’in izniyle gelir, hoca sadece bir vesiledir.
Bakım yaptıran kişi, hayatına dikkat etmeli; helal lokmaya özen göstermeli, kalp kırıklıklarını onarmalıdır. Çünkü nazar ve büyü çoğu zaman kıskançlık, kin ve nefisle açılan boşluklardan girer.
Kalbi koruyan, evi ibadetle aydınlatan kimseye gölge kolay kolay musallat olmaz.
Medyum Ömer Soydaş Hoca nazar - büyü - medyum hoca - yıldızname - aşk bağlama büyüleri

Havas ve metafizik çalışmalarda suya okunarak şifa vermek, ellerle enerji aktarımı yapmak, tesbihatlarla ruhu temizlemek sıkça görülür. Burada şifayı verenin Allah olduğu, uygulayıcının sadece bir vesile olduğu unutulmamalıdır.

Metafizikte gök cisimlerinin ruhsal hayat üzerindeki etkileri önemlidir. Ayın dolunay evresinde enerjilerin daha yüksek olması, tutulmalar sırasında manevi hassasiyetlerin artması bilinen örneklerdir. Eski medeniyetlerde gezegen hareketleri ve burçlar, havas uygulamalarında zamanı seçmek için kullanılırdı.
Güncelleme tarihi: 30 Ağu

Havas ilminde, nazar, büyü ve negatif enerjilerden korunmak için ayet ve esmalarla hazırlanan tılsımlar vardır. Muska, taşlar, suya okuma gibi yöntemlerle enerji alanı güçlendirilir. Ancak bu tılsımlar sadece helal ve doğru niyetle hazırlanır ve kullanılır. musallat tedavisi
